Ben iflah
olmaz bir şıpsevdiyim sanırım. İçimde o kadar büyük bir sevgi taşıyorum ki bana
pozitif elektrik veren insanlara sevgimi vermek istiyorum. Birinden hoşlanmak
güzel bir şey de önemli olan gerisini getirebilmek. Şu hayatta sevgililere çok
özeniyorum bazen biliyor musun. Derdin tasan oldu mu pat yanında oluyor,
sarılmak istediğinde sarılıyor, elini tutuyor sinemada, yolda yan yana yürürken
elini tutup seni sıkı sıkı tutuyor. Bütün bunları düşününce insanın aşık olası
geliyor. Sevgili olmak dünyadaki en güzel şeylerden birisi bence. Tabii uyum
çok önemli bu konuda. Düşünsene sevgilin var ama karşı taraf seni fazla
sevmiyor. Ee ne anladım ben o işten? Aşk dediğin şey karşılıklı yaşanmalı. Biri
çok sevip öteki az sevince o aşk olmuyor, bağımlılığın ızdırabı oluyor.
Çok
seviyorsun ama karşındaki seni o kadar sevmiyor bi yandan sevgilisiniz tabi.
İnsan böyle durumda nasıl mutlu olabilir ki? Bence her iki taraf da eşit
sevmeli. En azından sevgilerinden emin olmalı. Bu aralar yine birinden
hoşlanıyorum. Aşk insanı aptallaştırır derlerdi de inanmazdım. Ya ama beni de
düşün biraz nolursun. Yıl olmuş 2016 ( Hatta 2017 oldu sayılır) hala seveni
arıyorum. Daha doğrusu karşılıklı bir şeyler bekliyorum. Gerçekten tek tabanca
yaşamak bir yerden sonra zor oluyor.
Şu sıralar duygusal
durumumun dengesi şaşmış vaziyette. Kesin bipolarım var ama çaktırmıyorum. Dün
bütün gün sınava çalıştım ve delirdim bilgi yüklenmesinden. Açtım Beyonce
şarkısını oynadım deli gibi odanın içinde. Stres atmak iyi geldi bir nebze.
Crazy in love şarkısında oynadım bu arada. Dün çalıştığım sınav beklediğimden
iyi geçti. Sınav sonrasında epey keyifliydim. Sınavlarım daha bitmedi tabii.
Asıl sınavlarım haftaya başlıyor ve deli gibi kaygılıyım. Hazır bugün kendime
tatil vermişken yazı yazayım dedim. Biraz da sıkıldım odamda oturmaktan.
Konuşacak kimse de yok. Nisbi sınav telaşında şu sıralar. Kafası aşırı yoğun
anlayacağın. Gün içerisinde en çok konuştuğum arkadaşım o galiba.
Sırma ve
Grace benimle birlikte fotoğraf çektirdi. Üçümüzün olduğu bir fotoğraf var
artık. Önceden olsa deli gibi insanlarla fotoğraf çektirmek isterdim biliyorsun
ama artık bu isteğimden vazgeçtim. Çünkü bunun hiçbir önemi yok artık.
Sevdicekle fotoğraf çektirdim de noldu? Bakıp bakıp üzülüyorum anca. Gerçi
artık unuttum sayılır onu. Olmayınca olmuyor siktir et olm.
Sırma ve
kankası Efsun, ben ve Grace ara sıra bir araya geliyoruz. Grace ile ortak
yanlarımız var. İkimiz de Efsun'u sevmiyoruz. Davranışları hoşumuza gitmiyor
açıkçası. Bugün Grace bu facebook'tan olayını sordu ona yemekten sonra.
Bilmemezlikten geldi. Kardeşim silmiştir diye geçiştirdi ama bu kocaman bir
yalan. Ben de aynı masadaydım ve bu konuda konuşmadım çünkü benim için bu
bitmiş bir şey. O yüzden önüme bakıyorum. Çocukça şeylerle vaktimi boşa
harcayamam, gerçekten. Bunu yolda konuşurken Grace'de söyledim zaten. Ben
fikren olgunlaşmamış insanlarla muhattap olmuyorum artık dedim. Gün içerisinde
konuştuğum çoğu insan yetişkin sayılır. Dolayısıyla yetişkin gibi davranmasını
beklerim konuştuğum kişinin. Dengesiz hareketleri olan insanlarla fazla vakit
ayırmıyorum kısacası. En sağlıklısı bu çünkü benim için. Öyle olunca gerçekten
konuşmak istediğin insanların önemi daha da artıyor.
İnsanların
birbirine gizli gizli laf sokmasını oldum olası sevmedim. Bunu Nisbi'ye söyledim.
O bu işlerde çok iyi çünkü geçmişte kötü arkadaşlıklara maruz kaldı. O yüzden
insanlara gizli gizli laf sokmasını çok iyi biliyor. Oturduğumuz mekanda Efsun,
Grace'e laf sokmaya çalışıyor. Bi ara Grace ve bir arkadaşımız fotoğraf
çekiyorlardı. Sırma fotoğrafa dahil olamayınca bozuldu. Bende o sırada ''Ya bak
nasılmış bana yaptığın anladın mı şimdi?'' dedim. İyi demişim dimi. Evet evet
hak etti çünkü. Hayatı daha açık bir şekilde yaşama gibi bir amacım var. En
azından sözlerim içimde kalıp kalıp beni zehirlemiyor. Mesela bugün annemi
mutsuz gördüm. Babamla tartışmışlar. Anneme üzülmeyi bırakmasını söyledim.
Eskiden olsa takma falan derdim ama demedim bu sefer. Kendisini üzgün görmek
istemediğimi söyledim. Demek istediğim düşüncelerimi daha net ifade edebilmeye
çalışıyorum şimdilerde elimden geldiğince.
Ben galiba
birinden hoşlanıyorum. Tabii ki de burada söylemeyeceğim o kişiyi. Her şeyimi
buraya anlatmıyorum yani o kadar da değil. Buraya anlatamayacağım şeyler
yaşıyorum şu sıralar. Kötü şeyler değil tabi canım aklına öyle kötü şeyler
gelmesin. Sadece bana özel durumları yaşıyorum. Birkaç gündür hoşlandığım
kişiyle mesajlaşıyoruz. Çok duygusal şeyler söylüyorum karşımdaki benim kadar
duygusal değil. Ben farkında olmadan karşımdakine bağlanıyorum galiba. Bu
yönümden vazgeçmem gerekiyor. Bak hala mesaj atmasını bekliyorum ama atmıyor.
Ona dedim ki sen sevilmek istiyorsan ben seni severim. Daha ne söyleyeyim
anacım. Beni mutlu ettiğini söyledim, utandı tabi. Uzun zaman sonra birine
karşı böyle duygular beslemek tuhafıma gidiyor. Yalnızlığı kendi içimde çok
içselleştirdiğimden olsa gerek.
Sınavdan
sonra Grace ile konuştuk bir süre. Daha sonra sınıftan bir arkadaşım geldi.
Kendisiyle yeni tanıştım ve inanılmaz iyi birisi. Enerjisi, sohbeti, gözleri,
saçları, gülümsemesi oldukça hoş. Bugün gittiğimiz cafede farklı masada
oturacaktı ama ben varım diye benim masama geldi. Bir sevindim anlatamam. Demek
ki beni önemseyen insanlar da var. Hatta pişman olmuş benimle geç tanıştığına.
Keşke daha önce tanışsaydık ne iyi olurdu dedi. Birlikte diziler ve filmler
hakkında konuşuyoruz. Ortak dizi izlediğimize çok seviniyor kendisi. Ben bu
kıza Ginny ismini vereyim hadi adı o olsun. Ginny'den iyi bir elektrik aldım.
Hoşlandığım kişi o değil bu arada. Ama galiba Ginny benden hoşlanıyor bilemedim
şimdi. Birkaç kere konuştuğumuz için bu durumdan tam emin olamıyorum ama ben
yanındayken epey neşeli oluyor.
Bugün ilk
defa günüm güzel geçti. Efsun ve Sırma'ya rağmen üstelik. Sırma'ya mesaj atmama
rağmen geri dönmedi dün. Belki meşguldür sonradan cevap verir diye düşünüp
fazla üstünde durmadım. Zaten o da görmediğini söyledi - ki gördü mesajı mavi
tik oldu- ben de fazla uzatmadım konuyu. Efsunla hiç sohbet konusu bile
açmıyorum. Kendisi gelip benimle konuşmaya çalışıyor ama yüz vermiyorum.
Sürekli birilerine gizli gizli laf sokma derdinde. Aman siktir et nasılsa
Haziran'dan sonra yüzünü bile görmeyeceğim insanları anlatmama gerek yok.

Şıpsevdi
olma konuma gelince. Ben çocukluğumda doyasıya sevilmedim ailem ve arkadaşlarım
tarafından. Bu yüzden bunun çok eksikliğini yaşıyorum. Özgüvenim bu yüzden
gelişmiyor mesela. Beni anne veya babalar okuyorsa onlara tek tavsiyem
evlatlarını sevmeleri. Bu çok ama çok önemli. Ben bunlardan mahkum olarak
büyüdüğüm için şimdilerde acısı çok pis çıkıyor. Sevilmek önemli bir şey
anlayacağın. Hayatım boyunca da bunu aradım zaten. Hala da arıyorum bunu. Sevgi
tek başına yeterli mi peki? İnan orasını bilmiyorum ama sevginin iyileştirici
gücüne inanıyorum. Bak bugün Ginny pozitif bir şekilde konuşmasaydı, Grace ile
sohbet etmeseydik belki benim için sıradan bir gün olacaktı.
Kendini
seven insanın başkasının sevgisine ihtiyaç olduğu görülmemiş. Sevmek ve
sevilmek bu hayattaki en önemli şey bence. Düşünsene sabahları seni düşünen
biri var, günaydın diyor, gülümsüyor falan. Off ben iflah olmaz bir romantiğim
galiba ya. Çok kötü bir şey bu, bu zamanda. İlişkiler konusunda duygusal taraf
oldum çoğu zaman. Çünkü sevmediğim bir ilişkide yer almak doğru gelmedi bana.
Birisi tarafından sevilmek istiyorum sadece. Sevgili yapan birinin aklında hep
''Nasılsa sevgilim var. Onun sevgisi bana yeter'' düşüncesi vardır ve bu
düşünce onların kalkanıdır aynı zamanda. Ben de aynı düşünceye sahip olarak
hayatımı sürdürmek istiyorum.
Sevince
bağlanıyorum. Oysa bu çok yanlış bir şey. Bağımlı olmadan da sevebilmeli insan.
Kötü şeyler yaşadığım anlar oldu geçen hafta. Düşünce buhranları geçirdim sık
sık. Hayatımdaki memnuniyetsizlikleri sıraladım kendi içimde. İyi hissetmek
kitabındaki bir uygulamayı yaptım. Uygulama şöyle; boş bir sayfayı çizgiyle
ikiye bölüyorsun. Bir yanına iyi ki ile başlayan cümleleri yazıyorsun diğer
tarafa da keşke ile başlayan cümleler yazıyorsun. Ben 12 tane keşkeli 6 tane de
iyi kili cümle yazmışım. Bu uygulama kendi içindeki sorunları fark etmeni
sağlıyor bir nebze. Bak şipşak psikoloji de anlatıyorum sana burada kıymetimi
bil ha.
Bu
konuştuğum kişiyle nereye varırız bilmiyorum. 2017'den tek beklentim mutlu
olmak. Çok klişe evet ama buna çok ihtiyacım var. Ama lanet olasıca kötü
düşünceler bir türlü peşimi bırakmıyor. Bir türlü kurtulamıyorum bu
anksiyeteden. Eve geldiğimde olumsuz düşünceler de aniden üstüme çörekliyor.
Başka ne istiyorum? Hmm yazıyorum: Sevgili, Para, sevgi, aşk, üniversiteden
mezun olmak, öğretmenlik stajımı sağ sağlim yapmak, daha az kötü düşünmek,
ölümü düşünmemek ve yalnızlığı sorun etmemek.
Aslında
götü başı dağıtmak istiyorum. Çok sıkıldım bu monotonluktan. Dans edip stresimi
atmak istiyorum çoğu zaman. Hata yapmak istiyorum. Daha sonra bunun büyük bir
hata olduğunu fark edip bundan ders almak istiyorum. Hayatım boyunca büyük
hatalar yapmadım. Sürekli doğru neyse onu yaptım ama bu durumdan çok sıkıldım.
Doğru veya iyi olmak bir süre sonra insanın unutulmasına sebep oluyor. Demek
istediğim insan hatalarından ders alarak yoluna devam eder. Ben kendi yolumu
kendim bulmaya çalışıyorum. Sarhoş olmak istiyorum ve bundan keyif almak
istiyorum. Sarhoş olup sevdiğimle dans etmek istiyorum. Kendi çapımda hatalar
yapmak kendi benliğimi daha çok keşfetmemi sağlayacak diye düşünüyorum.
İleride
bugünleri hatırladığımda kocaman bir hiç olarak anacağım büyük ihtimalle. Çünkü
benim için yılların bir önemi kalmadı. 2013'den sonrası gözümde hepsi aynı.
Hiçbiri yenilik getirmiyor daha da kötüleştiriyor her şeyi. Yine de umut bizim
içimizde ve ölene dek bizimle. O yüzden yeni yılı çarçur etmeyelim böyle
negatif düşüncelerle. Şıpşevdilik bana yaramış ha, negatif düşünce müşünce
diyorum baksana. Bir yanım diyor ki sevgi diye bir şey yok, bu kocaman bir
aldatmaca. İnsanlar sadece doyumsuzluklarını tatmin etmek için seviyormuş
numarası yapıyorlar sadece. Çünkü insanoğlu doyumsuz bir varlık. Hepimizin
kendi içinde bir doyumsuzluğu var. İstedikçe daha çok istiyoruz ve bunun sonu
yok. Sevgi de bunun bir uzantısı işte. Öteki tarafım da seni sadece sevgi
iyileştirir diyor.
Bu
Şıpsevdilik durumumu Grace'e söyledim. Kendisi de benim gibi aynı sorunu
yaşıyormuş. Bu sorunu onunla konuşabilmek güzel. Dediğim gibi farklı fikirlerin
olması her zaman iyi oluyor benim için. Sarılma konusunda Moira beni aydınlattı
mesela. Onun sözlerini düşünüp hak verdim sonra ve bu konunun üzerinde çok
durmadım. Gece kötü rüyalar gördüm umarım hiçbiri gerçek olmaz.
Bütün yıl
kahrımı çektiğin için teşekkür ederim. Yeni yılda daha pozitif şeyler yazmaya
çalışacağım tabii anksiyetem izin verirse. Mutlu olduğum anlarda yazamıyorum.
Bu yazıyı da yarı mutlu yarı mutsuz bir halde yazdım. Umarım okurken keyif
almışsındır. Yeni yılın şahane olur umarım. Tüm mutlulukların seni bulmasını
istiyorum. Çünkü şahane birisin. Yaşadığımız her şey geçiyor. Önemli olan
olduğumuz gibi kalabilmek. Yeni yılda istediklerini gerçekleştirebilirsin
umarım. Ben yeni yılda bol bol gökyüzüne bakmayı düşünüyorum sen de bakmayı
dene olur mu.
Bu da şarkımız olsun
Kendine iyi davran